-
Senarist adayları nasıl bir yol izleyeceğiz ?
Dizi sektöründeki hızlı artış senarist sıkıntısı ortaya çıkardı. Tabii her eli kalem tutan senarist olamıyor. İyi bir senarist olmak için parlak bir projenin yanı sıra senaryo yazım tekniklerini de bilmek lazım. Son aşamada ise dizi yapımcılarına ulaşmak gerekiyor
KİME sorsanız “Hayatımı yazsam film olur” der. Buna rağmen son yıllarda adeta patlama yaşanan dizi ve film sektöründe ciddi bir senarist sıkıntısı yaşanıyor. Yapımcılar bu konuda yetenek avına çıkmışken, eli kalem tutan ve sektöre girmekte hevesli yüzlerce genç de bu yapımcılara ulaşmanın yollarını arıyor. Ancak ne yazık ki bu sektöre girmek için firmalara özgeçmiş ya da namı diğer CV yollamak veya kariyer sitelerine başvurmak yöntem değil. Daha çok referans aracılığıyla iş bulunan bu sektörde, aynen futbol takımlarında olduğu gibi, sezon sürecinde başarılı olmuş senaristler bir sezon sonrasında yapımcılar tarafından kapılıyor.
Öte yandan ekranda yayınlanan dizilerin sayısındaki artış ve bölüm sürelerinin 90 dakikalara uzaması, en çok da bu sektöre girmeye hevesli adayların işine yarayacağa benziyor. Çünkü yapımcılar, sektördeki profesyonel yazar sayısındaki yetersizlik nedeniyle çareyi yetiştirilmek üzere senarist adayı aramakta buluyor.
BU İŞİN YAŞI YOK
Türkmax’ta yayınlanan “1 Kadın 1 Erkek” adlı diziyle fırtınalar estiren Altıoklar Prodüksiyon’un ortağı Mehmet Altıoklar da sektörde şu an yaşanan en ciddi problemlerden birinin senarist sıkıntısı olduğunu belirtiyor. Yakın dönemde yayınlanmaya başlayacak iki yeni projeye daha hazırlandıklarını belirten Altıoklar, yüksek risklerin bulunduğu bu sektörde yapımcıların önceki sezonlarda başarılı işlere imza atmış “marka” yazarlarla çalışmayı tercih ettiğini söylüyor. Öte yandan ekranlardaki dizilerin her bir bölümünün uzun metrajlı bir filme eşdeğer olması, artık yapımcıların tek bir senaristle çalışmalarını zorlaştırmaya başlamış. Bu durumun adaylar için iyi bir fırsat olduğuna değinen Altıoklar, artık senaryo ekiplerinde 1 profesyonel yazarın yanı sıra 3-5 amatör senaristin de istihdam edildiğini ekliyor.
Özellikle eli kalem tutan gençlerin bu işe çok hevesli olduklarını söyleyen Altıoklar, özellikle dizi yazarı olmanın sanıldığı kadar kolay olmadığı konusunda da gençleri uyarıyor. Genç dediğimize bakmayın; dizi sektöründe senarist olmanın yaş bariyeri bulunmuyor. Hatta Altıoklar, bazı diziler için yaşı ve yaşamsal deneyimi daha fazla yazarlarla çalışmayı tercih ettiklerini hatırlatıyor.
İşin aslı bu adayların hevesini anlamak hiç de zor değil. Sektörde dizi yazarlarının bölüm başı aldığı ücret 1500 liradan başlayıp, 20 bin liraya kadar yükseliyor. Bu konuda henüz bir ortalama yok; ama Senaryo Yazarları Derneği (Sen-Der) diğer ülkelerdeki oranın Türkiye’de uygulanması için çalışmalar yürütüyor. Buna göre senaryo için bölüm başı senariste ödenen asgari bedel, bölüm bütçesinin yüzde 5’inin altında olamaz. Bu tür yapımların maliyetinin 100 ila 300 bin TL arasında değiştiği göz önüne alınırsa, senaryo grubu için ayrılan btçenin de minimum 5 bin liradan başlaması gerektiği ortaya çıkıyor. Tabii bu işte sigorta ve iş güvencinin olmaması gibi riskleri de baştan kabullenmek gerekiyor.
Ayrıca hatırlatalım; maddi ve manevi açıdan oldukça parlak görünen bu sektörde çalışmak hiç de kolay değil. Sadece iyi bir fikir ve yazma yeteneği de yeterli değil. Senaryonun kendi içinde bir matematiği bulunduğuna değinen Altıoklar, “İşin bu matematiksel kısmı oldukça zahmetli ve uzun mesailer gerektiriyor” diyor. Yani sabah 9 akşam 6 türünden bir mesaisi bulunmayan bu iş için çoğu zaman özel hayattan da fedakarlıkta bulunmak gerekiyor.
SENARYO EKİPLERİNDE ÇIRAK ARANIYOR
Tüm bu olumsuzluklara rağmen senarist olmayı kafaya koymuş adaylara ise yapımcı şirketlerin önerileri, bir senaryo ekibinde stajyer olarak bu işe başlamaları. Mehmet Altıoklar, bu konuda adaylara yapımcı şirketlerin de destek olduğunu belirtiyor. Yapımcılar senarist adaylarına deneme metni yazdırıyor ve bunlar arasında beğendiklerini senaryo ekiplerine yönlendiriyorlar. Bu konudaki bir diğer yöntem de sektöre senarist yetiştiren dernek ya da özel kurslara kayıt olmak. Bu tür seminer ve workshop’larda senaryo yazım teknikleriyle işin matematiğini öğrenen adaylardan parlak olanları yapımcılar tarafından fark ediliyor.
Yetenek avına çıkan bazı yapımcı şirketler kendi senaryo kurslarını da oluşturmuş durumda. Sinan Çetin Plato Film Okulu ve Birol Güven’in Mint Akademisi bunlardan sadece ikisi. Kendi atölyeleri bulunmayan yapımcılar ise stajyer ya da asistan senarist için Sen-Der’in kapısını çalıyorlar. Sen-Der Başkanı Nilgün Öneş, Türkiye’de bugün Sen-Der’e kayıtlı 250 civarında senaryo yazarı bulunduğunu belirtiyor. Öte yandan Öneş’e göre sektörün kapıları yenilere sanıldığı kadar zor açılmıyor. 2010’da sektöre yeni giren ve çok başarılı işler yapan yeni senaryo yazarlarının bulunduğunu belirten Öneş, yeteneğine inanan senarist adaylarına teknik bilgi için eğitim almalarını tavsiye ediyor.
Sen-Der’in her yıl senaryo yazarı adayları için çeşitli seminer ve atölye çalışmaları gerçekleştirdiğini söyleyen Öneş, atölye sonuçlarını heyecanla bekleyen yapım şirketleri olduğunu söylüyor.
YAPIMCILARA ULAŞMANIN YOLLARI
Senarist olmak için yollar bunlarla da sınırlı değil. Elinde projesi ya da kafasında parlak bir fikri olanlar, direkt olarak yapımcıların kapıları da çalabiliyor. Ancak hemen ekleyelim; yapımcılar her gün kendilerine iletilen onlarca projeyi incelemekte zorlanıyor. Bunun için bazıları şirket bünyesinde sadece bunun için bir ekip oluşturmuş; bir kısmı da adayların senaryo projelerini gönderirken uymaları gereken bir format düzenlemiş.
Projesi olanlara, bu formata uygun olarak, ana hikayelerini, yan hikayelerini, hikayelerinde yer alacak karakterleri ve bu karakterler arasındaki çatışmaları bir sayfalık metinde özetlemeleri öneriliyor. Mehmet Altıoklar, sinopsis olarak adlandırılan bu metinlerde adayların yazılarını senaryo yazım kurallarına uygun olarak yazıp yazmamalarının, projenin incelenmesi açısından birinci kriter olduğunun altını çiziyor. Çünkü sektörde, parlak fikirlerden çok, bu fikri senaryoya dökebilecek kalemlere ihtiyaç var.
Bunun yanı sıra yapımcıların proje sahiplerine diğer bir önerisi projelerini tek bir yapımcıyla paylaşmaları. Aksinin hem etik olmadığını hem de birden fazla yapım şirketine gönderilen projelerin incelenmeye alınmadığını belirten Altıoklar senarist adaylarına proje gönderiminden sonra bir süre beklemelerini, olumlu yanıt gelmediği taksidrde adayların şanslarını başka bir yapımcıda değerlendirmeleri gerektiğini söylüyor.
Sen-Der’den Nilgün Öneş ise, direkt olarak yapımcılarla ilişki kuran senarist adaylarına iyi bir proje için en az 6 aylık bir ön çalışma gerektiğini unutmamaları gerektiğini öneriyor. Ancak böyle bir çalışma sonunda ilk sezonun hikayeleri ortaya çıkabilir. İlk sunum için ise başarılı bir sinopsis ve ilk iki bölümün tretmanın (filmdeki görüntüleri yazı diliyle anlatan metin) yeterli olacağını söylüyor. Öte yandan artık birçok yapım şirketinin risk almamak adına daha uzun ve detaylı bir çalışma istediğini de ekliyor.
Mint Yapım’ın sahibi yapımcı ve senarist Birol Güven de sektörde bir senarist sıkıntısı yaşandığı konusunda diğer yapımcılarla hemfikir. Ancak Güven bu sıkıntının Türkiye’ye özgü olmadığını, dizi ve film sektöründe gelişmekte olan diğer ülkelerde de özgün hikaye ve senaryoyla bu senaryoları yazacak yetenekteki elemana ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Öte yandan Birol Güven, yeni senaristlerin sektördeki şansı konusunda diğer yapımcılardan daha iyimser. Sektörün alışılmış kalıpların dışına çıkma ve ezber bozma isteğinden bahseden Güven, bunun ancak yeni yazarlarla mümkün olacağı kanısında.
Güven de senaryo projesini yapım şirketlerine gönderen adaylara öncelikle senaryonun başına ilgi çekecek ve tüm hikayeyi özetleyecek bir girişin eklenmesini öneriyor. Gönderilecek projelerin mutlaka özgün olması gerektiğine değinen Güven, daha önce değinilmiş bir konuda adayların şansı olmadığı konusunda da uyarıyor.
Senaryonun hikayesine gelince... Yapımcılar Türk halkının en çok izlemekten hoşlandığı konunun aşk olduğunda hemfikir. Hatta şu an ekranlarda yayınlanan dönem dizilerinde dahi, aşk temasının ön planda tutulduğu belirtiliyor. Türk halkı en çok aile içi sorunlar, entrikalar, intikam ve umutsuz aşk hikayelerini seviyor. Son yılların yükselen değeri ise kötü karakterler, özellikle kötü kadın karakter yüksek reyting alıyor. Öte yandan yine drama dayalı ağlatan projelerin komediden daha fazla şansı olduğunu da ekleyelim.
Yılda 3 bin sayfa yazıyorlar
Sektörde bu saydığımız adımları atarak başarıya ulaşmış onlarca uzman senarist var. Bunlardan biri de Meriç Acemi. Bu işe asistan (junior) yazar olarak başladığını söyleyen Acemi, 2005’ten bu yana ekiplerde uzman (senior) yazar konumunda. Acemi’nin senaryo ekibinde olduğu diziler arasında “Emret Komutanım”, “Zeliha’nın Gözleri”, “Kız Takımı” ve “Kahve Bahane” var. Son iki yıldır ise “1 Kadın 1 Erkek” adlı dizinin yazar kadrosunda.
Acemi’nin bu sektöre girmek isteyenlere ilk önerisi, senaryo yazmadan önce senaryo yazım tekniklerini öğrenmeleri. Bunun için de adayların kendi hikayelerini yazarak bu işe başlamaları yerine, yazılmakta olan bir dizi senaryosu grubuna dahil olmalarını daha verimli buluyor.
Projelerini yapımcılara iletecek adaylara ise, yapımcılar gibi o da, yazdıkları projenin konsepti hakkında bilgi verecek bir sayfalık sunum hazırlamalarını öneriyor. Acemi’nin bu adaylara bir uyarısı da, projeleri yapımcı şirkete iletmeden önce, mutlaka meslek birliklerine onaylatmaları. Bir roman yazarının ortalama 2 yılda bir romanı tamamladığını hatırlatan Acemi, bir senaristin ise yılda ortalama 2500-3000 sayfa yazdığını belirtiyor: Acemi’ye göre bu katı disiplin ve hızlı maratonu göze almayanlar boşuna yapımcı kapılarında beklemesin.
Marka senaristler
Senarist -Bölüm başı ücret (Bin TL) - Dizileri
Ayça Şen-Gaye Boralıoğlu 17 (Hırsız Polis, Bıçak Sırtı, Kapalıçarşı)
Ece Yörenç-Melek Gençoğlu 18 (Yaprak Dökümü, Aşk-ı Memnu)
Eylem Canpolat-Sema Ergenekon 16 (Melekler Korusun)
Deniz Akçay 15 (Küçük Kadınlar, Ömre Bedel)
Zülküf Yücel 15 (Hanımın Çiftliği)
Ahmet-Ozan Yurdakul 15 (Arka Sokaklar, Aşk Bir Hayal)
Mahinur Ergun 13 (Kış Masalı)
Haluk Özenç 12 (Sıkı Dostlar)
Senaryo atölyeleri
Kurs Eğitimci
Sen-Der Nilgün Öneş
İstanbul Senaryo Atölyesi Bülent Ekuklu
Ankara Senaryo Atölyesi Tanıl Arayancan
Plato Film Okulu Neşe Akın
Bümed Murat Gülsoy
0 yorum:
Yorum Gönder